İlahi İndir, Bedava Dini Programlar ve Bayram Mesajları

Hasan Dursun – Ölmeye Çaren Mi Var

Hasan Dursun – Ölmeye Çaren Mi Var

HEDEFİ FARKLI KAYDET

Per, Kasım 15 2007 » Hasan Dursun, ilahi Sözleri

4 Yorum

  1. alim Şubat 19 2008 @ 17:18

    çok güzel olmalı

  2. alim Şubat 19 2008 @ 17:19

    çok güzel
    allah yoluna kulallınılmalı

  3. İSMAİL NİBAT Eylül 15 2008 @ 09:52

    DUA
    Ey Allah’ım! Sen kulaklardan ve gözlerden gizlendiğin için, kulaklar duyması ile, eller de dokunması ile seni idrak edemez. Sen izzet ve celâlin içinde gizlendin, kudretinin güzelliği içinde perdelendin. Azametinin himâyesinde bir tek oldun. Ancak Ben akıllarda, fikirlerde ve nefislerde zâhirsin. Öyle ki Senin desteğin onu aydınlatır, tevfikin de onu parlatır. Sana Senin yaptığın eserlerinle, fiilinin işaretleri ile, konuşan ve Susan, hareket eden ve duran, zâhir ve bâtın her türlü yaratığınla delil getirilir. Her biri senin belirlediğin bir vakte, sınırlandırdığın bir hedefe, takdir ettiğin bir nihayete kadar sana tam bir bağlılıkla boyun eğip itaat ederek, sana doğru yürüyüp gitmektedir.

    Ey Allah’ım,Senin şanın ne yücedir. Sen hükmünde hikmet sahibi, kazanda adaletlisin. Sana ulaşan yolları açtın, marifetinin yollarını güzel yaptın, kendine delâlet eden delilleri çoğalttın. Sen bizim zikrimize, şükrümüze, övmemize ve iyiliğimize muhtaç değilsin. Sen bizi senin yakininde ve öğretiminin delillerine yapışmada, sana olan ihlâsımızda bizi yalnız bırakma. Bizi kesbin sebeplerine muhtaç etme. Burhanını yerleştirerek ve hüccetini beyan ederek bizi zenginleştir. Bizi ilhamınla neşelendir ve bizim için yaratılış kuvvetinden tasdik havuzuna bir kapı, tahkikle ikrara bir yol aç.

    Ey Allah’ım, söz, amel ve niyet arasını tevhidinin ihlâsı ile birleştir. Dili, gönülde gizlenen şeyin tercümanı, cennetlerde yerleştirdiğin şeye bir köprü, Rububiyetinin isbatından kalbin gizlediği şeye bir tefsirci, vahdâniyetinin bir açıklayıcısı yap. Zira sen farklı hevâ ve arzuları bir araya getirdin, nefret eden zıtları uzlaştırıp birbirine ısındırdın.

    Ey Allah’ım! Şayet yakîn derecelerinde geri kalırsam, onun hafisine ulaşmak için ihlâsın gayelerini ve onun sırrını gözetmeyi azaltırsam, beşer olmam hasebiyle onun hakikatlerine ulaşamazsam ve yaratılışım gereği noksan oluşum beni onun gayesini idrakten aciz bırakacak olursa, beni ihlâs sahiplerinin ve yakîn ehlinin mükafatı ile mükafatlarıdır. Ben onlardan daha aşağı ve uzak, onların hepsinden daha kusurluysam da sen beni affet, hâlimi araştırıp inceden inceye hesaba çekme, beni bağışla.

    Ey Allah’ım bana verdiğin şeyi sana dua, işinden bana olan hükmünü niyetimin temizlenmesine bir derece, sırrımın temizliğine bir yardımcı,vicdanımın ihlâsına bir merdiven, itikadımın düzgünlüğüne bir kapı yap. Bana verdiğin anlayışı amelimi boşa çıkaran, marifeti gayretimi bozan şey kılma. Seni bilmemeyi doğuran bir ilimden sana sığınırım. Şekki vesvese veren bir cehalet anlayışından ve senden uzaklaştıran fitneden bizi kurtar.

    Nefsim beni bir ilme karşı dalâlete düşürdüğünde, bir anlayışa karşı beni hor ve zelil ettiğinde yardımını benden esirgeme. Şayet ben senin ayetlerinden uzaklaşmışsam, beyyinelerinden soyunmuşsam ve Senin ışığına da gözüm kapalı ise, düştüğüm musibetlere vah! Eğer ihlâs~ beni yola sokan kullarının ahmaklığı ve tevhidde benim önüme geçenlerin bönlüğü olursa, vah başıma gelen hüzünlere.

    Ey Allah’ım, beni alemlerde Senin için gönlünü açmış, Senin için çalışanlar arasında bir önder, seni yakin ile bilenlerin lideri, sana ulaşmaya engel olan perdeleri kendisi için açıp yücelttiğin kişiler zümresinde beni bir imam kıl.

    Ey Allah’ım, en büyük nimetleri ve en büyük idareyi, nzıklandırdığın bir yakin, taahhüt ettiğin bir ilim ve faydalandırdığın bir mal olarak bana ihsan eyle. Bana şekki gideren bir basiret, yakin hakikatlerini açan imanın nişanlarını da bağışla.

    Ey Allah’ım göğsümü şeytana bir avlanma yeri, kalbimi onun için bir alan yapma. Beni bir kimseye sesi ile sıkıntı veren, onun hakkında kötü zan besleyen, onun payını alan, malına ve çocuğuna ortak olan, ruh ve cesedinde onu karıştıran kılma.Bana onun fitnelerine karşı bir sığınak, tuzaklarına karşı bir çıkış yolu, dalâletinden bir uzaklaştırıcı ol. Beni ona karşı yakin örtüsü ile ört, ismet çadırı ile koru, benimle onun arasına marifetten bir set yap ki, beni hakir kılacak bir yol, beni iğva edecek bir geçit bulamasın. Ona karşı koruyucu askerlerinle ve muhafızlarınla beni destekle.

    Ey Allah’ım, şeytan belki de kalbe vesvese verir, dilin söyleyemeyeceği, nefsin yayamayacağı şeyleri ilka eder. Bunlar da Senin izzetinin yüceliğini, şerefinin yüksekliğini ondan uzaklaştırır. Ey efendim! Şayet senin saltanatının celâleti, azametinin ululuğu ondan giderse bitmez tükenmez rahmet ve merhametinle yazılan günahları sil ve temizle. Düşmanlarının kılıcını rıfk ile ona karşı çekerek benden uzaklaştırıp intikam ateşinle onu yak. Benim kurtuluşumu ona hüzün, esefine artış yap.

    Ey Allah’ım, beni cezanla terbiye etme, kusurlarımı rızanla affet, bağışla, duamı ve tevbemi kabul eyle. Ey rahmeti geniş olan ve ihsanı büyük olan, bana rahmetinle muamele eyle.

    Ey Allah’ım, Senin verdiğin sıhhat ve afiyetle kuvvet bulan bedenimin işlediği her türlü günahtan tevbe ediyorum. İhsan ettiğin üstün nimetlere rağmen ellerimin ulaştığı, rızkının bolluğuna rağmen uzandığı, senin örtünle gizlenip hilmine güvenerek işlediği, af ve mağfiretine dayanarak yaptığı bütün günahlardan sana istiğfar ediyorum.

    Ey Allah’ım, nefsimin sana va’dedip soma da vadini yerine getirmediği her şey için senden of diliyorum. Ey Allah’ım, beni kendisiyle nimetlendirdiğin, benim de onlarla günahlarımı çoğalttığım nimetlerinden dolayı senden bağışlanma istiyorum.

    Ey Allah’ım, kendisinde Hak olan bir sözü söyleyip de Senin dışındaki birinin rızasını istemekten sana sığınırım. Sana göre benim için bir ayıp ve kusur olan bir şeyle insanlar için süslenmekten sana iltica ederim. Senin yaratıklarından birisi için ibret olmaktan sana sığınırım. Senin mahlukatından birinin bana öğrettiğin bir şeyle benden daha mutlu olmasından ve bana zarar veren bir günaha düşmekten sana sığınırım.

    Ey Allah’ım, beni ilimle zenginleştir, tâatle güzelleştir. Kanâatle süsleyip takva ile yücelt. Ey Allah’ım, beni nefsime bırakma, yoksa aciz kalır. İnsanlara da bırakma, zâyi ederler. Ey Allah’ım, beni şükreden, zikreden, sabreden, razı olan, ümid eden ve korkan, itaat eden, alçak gönüllü (huşu sahibi), çok yalvaran ve çokça sana tevbe eden eyle.

    Ey Allah’ım, kalbime hidayet ver, göğsümü aç, işimi kolaylaştır, günahımı sil, Senin ibadetlerinle gözümü aydın eyle. Beni tâatine muvaffak kıl, cehennem korkusu ve cennet ümidi ile beni rızıklarıdır.

    Ey Allah’ım, şüphesiz ki benim sana getirdiğim salih bir amelim ve şefâatini ümid ettiğim bir şefaatçi yok. Fakat ben günahlarımı kabul ederek, kötülüklerimi itiraf ederek sana geldim. Hata edenleri kendisiyle bağışladığın rahmetinin dışında, senin affına nail edecek bir hüccet de yok. Mağfiretinle onları güzelleştir, haramlara karşı onları koru.

    Ey Allah’ım, ben kendisiyle nefsimi terbiye eden hâlis bir imam sadece Senin yazdığın şeyin bana nasib olacağını öğreten ve kalbimi temizleyen sâdık bir yakîn, benim hakkımda hükmettiğin şeylere razı olmayı istiyorum. Ey Allah’ım, işimin koruyucusu kıldığın dinimi düzelt, içinde yaşadığım dünyayı ıslah et, varacağım yer olan ahiretimi düzelt. Hayatımı her türlü hayır için bir artış, ölümü de her türlü şerden biz rahatlık kıl.

    Ey Allah’ım, ömrümün sonunu hayırlı eyle. Amellerimin en hayırlısını onların sonuncusu, sana kavuştuğum günü de günlerin en hayırlısı kıl. Ey Allah’ım, büyük günahlarıma karşı rahmetini, yapamadığım faziletlerden dolayı mağfiretini istiyorum. Her türlü iyiliğinden ganimeti, her çeşit günahtan selâmeti, cennete kavuşmayı, cehennemden de kurtuluşu istiyorum.

    Ey Allah’ım, sevgini bana en sevimli, havfını da korkunç şey yap. Sana kavuşma arzusu ile dünyadan bağımı kopar. Dünya ehlinin gözleri dünya ile aydın olduğunda, bana yaptırdığın ibadetlerle gözümü aydın eyle.

    Ey Allah’ım, benimle sana karşı işlenen günahlar arasına engel olan haşyetinle, Rahmetine vasıl eden (ulaştıran) tâatinle ve dünya musibetlerinin bana kendisiyle hakir ve hafif göründüğü yakîn ile beni rızıklandır. Kulağımı ve gözümü baki kıldığın şeyde benim için bereketli kıl. Hayat verdiğin bedenimi onlarla faydalandır.

    Ey Allah’ım, beni benim için yarattığın şeye yönelt, mükellef tuttuğun şeyi edâ etmek için bana güç ver. Kendisine ihtiyacım olmayan şeyle beni meşgul etme. Onsuz olmayan, benim için zorunlu olan şeyi benden esirgeme. Ey Allah’ım, benden razı olduğun şeyi bana nimet olarak ver, haddi aşmayı benden uzaklaştırarak bana iyilik yap. Ey Allah’ım, beni seçerek hayırlı kıl, bana rahmet et ve beni mekr ile cezalandırma. Benim yanımda of ve karşımda olma. Göz açıp kapayıncaya kadar da olsa görüşümü düşüncemi kendi nefsim için bana vekil yapma.

    Ey Allah’ım, kaybettiğim birçok şeyden ötürü beni muâheze etme, şükrümün azlığından dolayı nimetini benden alma. Beni sana ulaştıran bir tevbe yapmaya muvaffak eyle. Zira kalplerin idaresi Senin elindedir.

    Ey Allah’ım, beni doğruya, istikâmete, hidâyete, havfa, sıdka ve doğruluğa ulaştır. Kalbimi Senin dışındaki şeylerle meşgul olmaktan koru. Ey Allah’;m, ben senden rızıkta kanâati, kifâyet miktarını aşma konusunda zühdü, her türlü şüpheden cesaretle çıkmayı istiyorum.

    Ey Allah’ım, Senin ilminin kuşattığı her türlü hayrı istiyorum, her türlü kötülükten de sana sığınıyorum. Ey Allah’ım, beni her şeyde sana karşı ağlayıp sızlanarak yalvaran, her işi sana teslim eden ve Senin geri bıraktığını öne almayan, Senin öne aldığını da geri bırakmayan bir kişi eyle.

    Ey Allah’ım, hevâmı senin tâatine tabi kıl. Razı olduğum hidâyeti Senin rızana uygun eyle. Kendisinde ihtilâf edilen şeyde beni doğru yola filet. Şüphesiz ki Ben dilediğini sırât-ı müstakime ulaştırırsın, istediğine de lütuf ve bağışı verirsin. Ey ihsanı bol veren. Ey Allah’ım, nefsimin şerrinden sana sığınırım. Hidâyetini ve işimi doğru yola iletmeni isterim. Ey Allah’ım, korktuğumdan emin eyle, ayıplarımı ört, ihtiyacımı gider, hüccetimi ortaya çıkar, mazeretimi kabul eyle.

    Ey Allah’ım, ben gadabından rızana, cezandan affına, senden yine sana sığınırım. Sana sayısız övgüler olsun. Sen kendini övdüğün gibisindir. Ey Allah’ım, beni koru ki sana isyan etmeyeyim. Beni sevdiğin ve razı olduğun şeye ulaştır. Ey Allah’ım, bütün gayretimi Senin için yap. Arzumun tamamı Senin için olsun, haşyetimin hepsi senden olsun, bütün emelim sende, tevekkülümün tamamı sana olsun. Sana güvenin yüceliği ve seni sevmenin tatlılığı file beni rızıklandır.

    Ey Allah’ım, Ben bana sürekli nimet verirsin. Beni de sana devamlı şükreden kıl. Ey Allah’ım, beni Senin dışında her şeyden uzaklaştıran bir yakin ile rızıklandır. Senin zikrinin yüceliği ile Senin dışındaki her şey değersiz olsun.

    Ey Allah’ım, rahmetini benim üzerime yay ki sana yakınlık yolu kendisiyle kolaylaşsın, senin yanındaki makamın üstünlüğü artsın. Güzel lütfunla beni ört. Bana verdiğin nimetlerden duyularımı, organlarımı ve kalbimin nurunu hiç değiştirme. Nefsimi ıslah et, beni kendinden bir ruh ile kuvvetlendir. Beni tembellik ve kırgınlıktan, geri kalmaktan ve Senin işinde şaşırmaktan koru, peşin rahata meyletmekten ve geçici şehvetten muhafaza eyle. Ey Allah’ım, şüphesiz Ben benim faydama olan şeyleri biliyorsun. Bana ikram et, beni esirge ve bana merhamet et.

    Ey Allah’ım, bir işe alışmak, endişeden rahata kavuşmak, bir işte çalışıp gayret etmek ve âdet haline gelmekten hangisi bana daha yararlı, hangisi en güzel yol ise, doğru yola en yakın ve faydalı ise onu bana sevdir. Beni ince ve latif nasihatler yüce makamlara ulaştırıncaya kadar senden bir kolaylık ve afiyetle alçak şeylere muhtaç etme. Bozuk ve kötü ahlâktan koruyup kendine boyun eğerek itaat edenlerden eyle.

    Ey Allah’ım, şaşkınlığın karanlıklarında ve şüphelerin kirlerinde benim delilim ol. Her türlü işimde nefsimi bana vekil bırakma. Beni temizle, iyileştir ve benden razı ol. Beni de sâlih kullarının ve “kendileri için ne bir hüzün ne bir korku olmayan”1 takvâ sahibi kimseler arasından dost edindiğin kişiler gibi dost edin.

    Ey Allah’ım, dilimi, gözümü ve diğer organlarımı harama karşı korumada bana yardım et. Nefsime, akla muhalefet eden şeye ve benimle bana fayda veren şey arasındaki her türlü engele karşı yardımını esirgeme.

    Ey Allah’ım, benim iyilik ve nur yerim olan kalbimdeki takvâyı koru. Senin için yapmam gerekli olan salih ameller için ömrümün geri kalan kısmını bereketli kıl. Daimi kalbi zikirle beni rızıklandır. Hüzün ve korkuyu bana yerleştir ki, Senin işinden haz duyanlardan ve-senin işini ihtiyatlı, sağlam yapanlardan olayım. Emanetini yerine getirenlerden, biatına vefa gösterenlerden, buyruklarını ifa edenlerden, emsali bulunmayanlardan, tâatinin yüceliğine sadık olanlardan, kudsi derecelerinden yücelere yükselenlerden olayım. Beni, kurtuluşa eren ve sana yardim eden sabırlılardan eyle.

    Ey Allah’ım, seni arzu ederek sana yalvaranların, fakr ve zaruret içinde inzivaya çekilenlerin, sadece Senin yanındakine muhtaç olanların, ah vah ederek merhametini isteyenlerin el açması gibi elimi sana uzattım. Şayet ben senin bağışından mahrum olursam, senin dışında hiçbir kimse beni bağışlayamaz. Ben buna inanarak senden himaye isteyen ve boyun eğerek affını isteyen bir kaçağın sığındığı gibi sana sığındım.Şayet sen beni mükafatlandırmazsan, ben senden başka mükafat verecek birini bulamam.

    Senin şanın ne yücedir, senden başka ilah yoktur. Senden başka günahları affedecek ve kötülükleri giderecek de yoktur. Hayırları ve bereketleri sadece sen verirsin.

    Ey efendim, eğer sen beni reddedersen, ben kimi kendime vekil edinirim? Ya İlâhi sen benden yüz çevirirsen ben kendimi kime teslim ederim? Ey dostum, sebeplerimi kesersen onları kime ulaştırayım?

    Ey Allah’ım, senin ellerindeki bu durumuma acı, affına olan tevazumdan, bağışına olan ümidimin büyüklüğünden dolayı beni affet. Senin nimetinle yöneldiğim vesilelerini, birbiri peşi sıra gelen mücerret bir rahmet ve aradakini kuşatan, mübarek, gölgesi ve emanı bitmez tükenmez büyük rahmete bağlı eyle.

    Ey Allah’ım, ben cismimin zayıflığından, kalbimin katılığından, hevâmın galip gelmesinden, azmimin zayıflığından, emelimin uzunluğundan, ecelimin yaklaşmasından, günahlarımın çokluğundan kötü (sü-î) zannımdan ve nefsime bakışımdan sadece sana şikayet ediyorum. Ey efendim, Ben kendisine şikayet edilenlerin en iyisisin.

    Ey Allah’ım, günahlarım çoğaldı ve kabardı. Onları bağışlamak sana göre kolaydır. İşte ben, mütevazı ve korkmuş bir vaziyette nefsimin kusurlarını ve günahlarımı itiraf ediyorum. Ey günahını kendisine ikrar edeni bağışlayan! Ey zelil bir vaziyette kendisine tevazu gösterene cömert olan! İtiraf ettiğim amelimin çirkinliğini bana güzel gösterdiğin gibi, ihsan etmek de sana aittir. Saltanatının yüceliğini ve verdiğin nimetlerinin tamlığını tevazu gösterinceye kadar bana güzel gösterdin.

    Ey kereminden dolayı günahımı ikrar ettiğim, saltanatı için gayretle tevazu gösterdiğim! Sen beni yaratansın. İzzetine yemin olsun ki, benim iyiliğim senin saltanatını süslemez, günahım Senin mülkünü kirletmez. Beni yasakladığın şeyle Senin hazinelerin artmaz, bana verdiklerinle de eksilmez. Eğer affedersen, Ben onun ehlisin, eğer azap edersen, ben de ona müstahakım.

    Ey Allah’ım, beni rahmetinden hayal kırıklığına uğratma. Eğer senden
    mahrum kalarak geri dönecek olursam hâlim~ ne kötü olur! Hiçbir davet beni sana yükseltemez. Yanındaki bir talebe ulaştırmaz. Sesimi sana engel yaptın, Kerim olan zatınla benden yüz çevirdin, kapını ben hakir ve değersiz kuluna kapattın. Ey efendim, bundan sana sığınırım.

    Ey Allah’ım, beni kendisi ile zenginleştirdiğin sevgiyi kalbimden koparıp çıkar. Beni mükellef tuttuğun kederi devam ettir. Bana emrettiğin şeyi işlemeyi muvaffak kıl. Yasakladığın şeyden uzaklaştırarak beni koru. Bana va’dettiğin şeyi rahmetinle ulaştır. Beni korkuttuğun şeyden, affınla beni koru. Beni İslâm’la güzelleştir, onunla sana kavuşayım.

    Ey Allah’ım, ümid ettiğim şeyi sana getirmeye ve korktuğum şeyi geri bırakmaya malik olamadım. Amelimle bir rehine oldum. Benden daha fakir biri yoktur, bana genişlik ver. Bana hayat verdiğin zaman takvâ ile, vefat ettirdiğinde cömertliğinle rızıklandır. Ömrümden geçmişte nimetlendirdiğin ve gelecekte nimetlendireceğin şeylere şükür etmeyi nasip eyle. Günahımı bağışla, nefsimin hırsından beni muhafaza eyle.

    Ey Allah’ım, şüphesiz ki sen nimetini bana çokça verdin. Buna karşılık ben ise şükrümü az yaptım. Senin bana verdiğin nimetleri senden başka hiç kimse sayamaz. Bana verdiğin belâların ne güzeldir, işlerin ne iyidir. Efendim, ben sadece fakrımı artırdım, sen ise sadece bana verdiğin zenginliği artırdın. Benim ancak günahlarım, Senin de affının genişliği arttı.

    Ey efendim, kulun sana yalvarıyor. Ümitsiz, fakir, dua eden, yalvaran, kibir ve fitneden uzak, emrine boyun eğmiş, hükmüne razı, rahmetinden ümit kesmeden, hilenden emin olmadan, ilmi ile azabından korkarak ve rahmetini limit ederek sana yalvarıyor. Hiçbir kimse beni senden uzaklaştıramadığı gibi senden başka bir yoldan saptırıcı da yoktur. Günahkâr nefsimi Senin nimetinle ağırbaşlı yaptım. Bana verdiğin nice nimetlerin şükrünü edâ edemedim. Senin bilip saydığın nice günahlarım da var ki, dile getirmekten haya ediyorum. Eğer affetmezsen onlardan dolayı azabından korkuyorum.

    İlâhi, korkanların korkusu Senin içindir. Tazarru ile yalvaranların ihlâsı sanadır. Heybet sendendir, recâ affınadır. Ey bütün yaratıkların İlahı, ey alemlerin Rabbi, ey merhametlilerin en merhametlisi, yardım isteyenlerin duasını kabul eyle. Günahkârların günahını ve kötülükte haddi aşanları affet. Ey cömertlerin en cömerdi, kıyamet gününde iyilere ihsanını artır.İlâhi, ben senin kulunum, sana hesap veremem. Rahmetini hak edemezsem cezana nasıl dayanırım! Sen engin bağışınla ve rahmetinle günahkârların durumunu iyileştirirsin. İlâhi, günahım beni korkuttuğunda, sana olan hüsn-ü zannımla senden bağışlanmayı limit ediyorum. Sen öyle bir Kerimsin ki, limit edenlerin recâsı, umanların emeli senin yanında boşa gitmez, sana ancak of yakışır. Eğer azap edersen hükümde senden daha adaletli bir kimse yoktur.

    İlâhi, Ben hayatım boyunca beni sevindirmeye devam ediyorsun, vefat ettikten sonra da iyilik ve bağışını benden kesme. İlâhi, eğer günahım beni korkutursa, sevgim de beni emin kılar. Sen benim işimi üzerine al. Zira sen ona ehilsin. Cehâleti kendisini günahkâr yapan bir kulâ ancak senin bağışlaman yaraşır.

    İlâhi, eğer ben Senin iyiliğine layık değilsem de, sen faziletleri bana vermeye ehilsin. Çünkü Ben Kerimsin. Kerim ise bütün iyilikleri sadece dua edip ihtiyaçlarının giderilmesini isteyenlere vermez.

    İlâhi, dünyada günahları bende gizledin. Ben onların ahirette gizlenmesine daha çok muhtacım. Eğer onları açığa çıkarmazsan, sen ne iyi yaparsın. Onları affederek ihsanını tamamla. İlâhi, sana tâat yönünden amelim az olsa da, Senin recânı limit etmem daha büyüktür.

    İlâhi, sana olan hüsn-ü zannımdan limit kesmedim. Sen de benim recâmın dogruluğunu boşa çıkarma.

    İlâhi, senin savaş açtığın birçok suç ve kabahat işledim, kendisiyle sana isyan edilen günahım da büyük. Ancak ben suçumun büyüklüğünü ve senin bâğışının azametini hatırladığım zaman, ikisinin arasında senin razı olduğun affının olduğunu gördüm.

    İlâhi, hatalar senin lütfünün güzelliklerinden beni uzaklaştırıp vahşileştirdiğinde, yakîn ile şefkatinin iyiliklerini bana hissettir. İlâhi, eğer gaflet beni seninle karşılaşacağım günün hazırlıklarından engellerse, marifet beni Senin bol nimetlerine ulaştırsın.

    İlâhi, kusurlarım çok olsa da, sana yalvararak yardımını diliyorum. İlâhi, senin bağış kapılarından birinde isteyerek, senin dışındakilerden yüz çevirip, onlardan istemeyi ayıp sayarak duruyorum. Zaruret içerisinde, ah vah eden, Senin rahmetini bekleyen bir mecnunu, bir dilenciyi geri çevirmek Senin güzel nimetlerinden olamaz.

    İlâhi, şayet sen beni İslâm ile hidâyete erdirmezsen ben doğru yolu bulamam. İman ile rızıklandırmazsan ben iman edemem. Dilimi sana dua etmek için serbest bırakmazsan, sana duâ edemem. Mârifetinin tatlılığını tanıtmazsan, ben bilemem. Bana ikram ettiğin ve onlarla sana itaat ettiğim bu sebepler, benim Senin hakkındaki hüsn-ü zannımda gizlenen şeye delâlet eder. İlâhi, senin imanının kuvveti ile yücelttiğin nefsimi, ateş tabakalarının arasında nasıl zelil ve hakir edersin?

    İlâhi, âbidler Senin sevabının çokluğunu işittiklerinde korkup boyun eğdiler. Zâhidler mükafatının yüceliğini duyduklarında tevazu gösterdiler. Günahkârlar rahmetinin genişliğini duydular ve çok hırslı oldular. Gayeden sapanlar Senin cömertliğini duyduklarında hemen geri döndüler. Kapında kullarından günahkâr birçok kalabalık grup, izdiham içinde bekleşmektedir. Senin bütün beldelerinde dûa ile karışık gürültüler yükselmektedir.

    İlâhi, kendisinde nefsimin kurtuluşu olan şeyi düşünürken nefsime karşı hata ettiğim zaman, onun kerâmetinden ümid ettiğim şeyle sana iltica edip yardımını diliyorum. İlâhi, vuslatımı sana karşı yapmam gereken şeylerin azlığı ile kesersem, ah vah edip ağlayarak, göz yaşı dökerek hazırladığım sermaye ile vasıl olurum. İlâhi, sana dua yaptığında senden başka ümidi olmayan kişinin duası gibi yalvarıyorum. Senden, ümidi senden başkasında olmayan kişinin ümidi gibi ümid ediyorum.

    İlâhi, şayet Ben sadece çalışıp gayret edenlerin duasını kabul edersen, çalışamayıp geride kalanlar kime sığınacak? iyilik yapanların dışında hiç kimseye ikram etmezsen, kötülük yapanlar ne yapacak? Haşr gününde sadece ihlâslılar kurtuluşa ererse, ahmaklar ve bozguncular kimden yardım dileyecek? İlâhi, eğer affedersen, bu Senin bağışındandır, şayet azab edersen, bu da Senin adaletin gereğidir.

    İlâhi, benim için sana itaat ve isyan ettiğim uzuvların bulunduğu bir beden yarattın. Sonra da nefsime şehvetlere meyleden ve lezzetleri seven bir tabiat ve cibilliyet verdin. Beni belâlarla dolu bir yurda yerleştirdin. Sonra da bana, “sıkı tut, koru” dedin. Ben nasıl sıkı tutayım, nasıl koruyayım? İlâhi, sen beni tutup korumazsan, ben kendimi nasıl korurum? İlâhi, sıkı tutuyorum, sarılıyorum, beni koru. İlâhi, yalvarıyorum, beni himâye et. Bana faydalı olan şeyde beni korumanı istiyorum. Beni muhafaza et. Sana itaat edilecek şeyde beni başarılı kılmanı istiyorum. Beni muvaffak eyle. Senin yüz çevirdiğin şeyden sana sığınırım. Beni ondan koru.

    Ya İlâhi, ben Senin de bildiğin gibi günah işledim. Sen tevbeleri kabul edicisin. Benim tevbemi de kabul eyle. Ömrümün geri kalan kısmını kendisine ikram ettiğin itaatkâr bir kul olarak yaz; geçen kısmını da merhamet ettiğin asi bir kul olarak yaz.

    İlâhi, dünyada bana en sevimli şey nefsim olduğu gibi, kabrimde geriye dönen en faydalı şey de senin hidâyetinle bağışladığın, tâatinle süslediğin nefsimdir. Sen onun Mevlâ’sısın. Benim nefsimi affet. Bunu benim için yap. İlâhi, dünyadan izim, eserim kesildiğinde ve mahlukat içinde adım unutulup gittiğinde Ben bana acı. İlâhi, şeklim değişip bedenim koktuğunda, mafsallarım ayrılıp parçalandığında bana merhamet eyle.

    İlâhi, güç ve kuvvete şifa veren sensin. Senin vahdaniyetine ve kuvvetine şahadet ederim. Rububiyetin ve azametin sana ait olduğunu ikrar ederim. Ey şükrüne sadece kendisinin yardımıyla güç yetirebildiğim nimetlerle beni yaratan, sıhhat ve afiyet örtüsüyle sapıklığın artmasına karşı beni koruyan, gâfil olduğum zamanlarda kullarına baktığı lütuf nazarı ile bana bakmaya devam eden, hak etmediğim hâlde şefkat ve merhametle beni kuşatan efendim.

    Bana verdiğin nimetler, bağış ve ihsanlar, sayılmaktan daha güzel ve daha büyüktür. Bundan dolayı, Senin hakkındaki cehaletim ve sana karşı olan cüretim Senin affını engellemesin. Şayet bana günahımda rıfk ile muamele edersen, günah işlediğim anda bana mühlet verirsen, kötülüklerle yalnız kaldığım zaman benim üzerimi örtersen, daha soma benim ayıbımı açarak beni utandırma. Ey Mevlâm, Ben insanlara benim hakkımda bildiğin şeylerin hilafını gösterirsen, sanki Ben benim amelimden razısındır.’Ey efendim rıza, Senin kereminden ve hilmindendir.

    Ya İlâhi, şüphesiz ki sen görülmeden iyilik yapılansın ve isyan edilmeden itaat edilensin. Sonra beni sana yaklaştıracak şeye yönlendirirsen, beni senin yanındaki şeye rağbet ettirirsen ve yanındaki ile nasiplendirirsen bunu sana engelleyecek birisi yoktur.

    Ey efendim, sana dua ettiğimde, Ben kabul edensin, istediğimde verensin, itaat ettiğim zaman beni yücelttin, isyan ettiğim zaman bana mühlet verdin ve onları gizledin. Böylece bana olan nimetlerini tamamladın ve bana olan ihsanınla beni sevdin. Sana boyun eğerek verdiğim şeyi Ben benim için bir ödünç verene ve bir bedel yaptın. Şayet benden zorla alırsan, onunla benim günahlarımı silersin, ve Senin yanında benim için bir sermaye yaparsın.

    Efendim, Celâlin, ikramın, izzetin, saltanatın için rızasını ve lütfünün bağışlarını isteyen kişiden kerim olan yüzünü çevirme. Senin yaratıklarına karşı keremin ve bağışın geniştir. Efendim, Ben benim ümidim ve sığınağımsın. Tevekkülüm sanadır, sevgim Senin rahmetinedir. Fâniliği bana yerleştirdin. Cömertliğin talep ederek sana yöneliyorum. Kerem kapını duam ile açıyorum. Sana misafir olmayı ümid ediyorum. Kıyamım, Senin affının gölgesi altındadır.’ Gözümü sana çeviriyorum. Efendim, sana olan rağbetim kaybolursa firar nereye olacak? İhtiyacım anında Senin ihsanını kaybedersem kurtuluş nasıl gerçekleşecek?

    Ey Allah’ım, beni Senin emrinle meşgul eyle. Yaratıklarından.ümidini kesen, düşmanına harp açan, Senin hakkına saygı gösteren, ibadetinde ihlâslı, hükmüne razı, musibetlerine sabırlı, nimetlerine şükreden, zikrinle lezzet bulan, gece gündüz sürekli sana yalvararak, ölüme hazır, sana kavuşmaya müştak, Senin yanındaki hayır, sıhhat, ihsan ve kerâmeti istemeye hırslı kıl.

    Ey bol ihsanı ile nefisler mutmain oluncaya kadar nimetlerini tamamlayan, susanlar konuşuncaya kadar ibretleri ortaya çıkaran, kendini hamd ile tesbih edenleri ortaya çıkaran, velilerin onun hakkındaki kusurlarını itiraf edinceye kadar iyilikleri ve ihsanları güzel ve muhkem yapan, vahdaniyeti ile haber verdiği ve Rububiyetine delâlet eden, yaratıklarından onun zatına secde eden her bir şey yer ve göklerde ve ikisi arasındaki mahlukat içinden ortaya çıkıncaya kadar ayetlerini açıklayan!

    Ey açığa çıkaran, tefsir edip yorumlayan, beyan eden~bağışta bulunan, nimetlendiren, sıhhat ve afiyet veren, müjdeleyen ve kifayet eden. Ey gizlileri bilen, ölüleri dirilten, sesleri duyan, yere ve göklere hükmeden, duaları kabul eden ve ihtiyaçları gideren, Senin şanın ne yücedir, senden başka ilah yoktur.

    Ey gözlerin kendisini görmediği, zanların karışmadığı, vasfedenlerin kendisini anlatamadığı, mütefekkirlerin bütün yönleri ile bilemediği, Senin şanın ne yücedir, senden başka Tanrı yoktur. Ey başlangıcı olmayan evvel, ve sonu olmayan ahir, kendisine yaklaşanı kudreti ile yükselten, kibirleneni azameti ile alçaltan, Senin şanın ne yücedir. Senden başka Rabb yoktur.Ey mülkü kaybolmayan, izzeti alçalmayan, kuvveti zayıflamayan, saltanatı sona ermeyen, nihayeti bulunmayan, bütün yaratıkları korumak kendisine güç ve zor gelmeyen, Senin şanın ne yücedir, senden başka ilah yoktur. Ey yarattığı şeyde yardımcısı olmayan, mülkünde ortağı bulunmayan, daha önce nasıl ise bundan soma da öyle olacak olan, senin şanın ne yücedir, senden başka Tanrı yoktur.

    Ey aziz, celil, şanı ve şerefi yüksek olan, küfredenlerin küfrettikleri Şeyden, cahillerin değiştirdiği sıfatlardan uzak olan, senden başka Tanrı yoktur. Senin şanın ne yücedir. Sen ne ulusun ve isimlerinin tamamı kutsaldır. Senden başka ilah ve mabud yoktur. Bütün işler senin içindir. Bütün yaratıklar senindir. Her türlü hayır Senin elindedir, bütün ihsanlar ve üstünlükler senindir. Bütün hamdler, övgüler sanadır, bütün nimetler, iyilikler evveli ve ahiri ile sendendir. Kaynağı da sensin, varacağı yer de sensin.

    Yaydığın geniş rahmetinle hamd sanadır. Bağışladığın bütün nimetlerle övgüler senin içindir. Giderdiğin bütün sıkıntı ve gamlarla hamd sanadır. Uzaklaştırdığın her zarar ve musibet için, koruduğun her şeyden dolayı hamd senin içindir.

    Ey Allah’ım, ben senin Kerim isminle, büyük mülkünle, bol ihsanınla Senin sevdiğin amelleri başarmayı, senin hakkında hüsn-ü zan ve doğru bir tevekkül istiyorum. Affını ve mârifetinin tatlılığını vererek bana tattır.

    Ey Allah’ım ben değişmeyen bir imam yak3n ve tükenmez bir sevinç, kesilmeyen bir göz aydınlığı, ölümsüzlük yurdunda Nebi Muhammed (s.a.v.)’e, Ehl-i Beytine ve sahabesine arkadaş olmayı istiyorum. Ya Rabbi, onların sevgisini ve onları sevenlerin sevgisini bana ihsan eyle. En büyük korku gününde beni ve onları koru. Bana, onlara ve bu güzel dua ile içindeki büyük zikri ezberleyenlere bağışını ihsan eyle.

    Allah’ın sâlât ve selâmı Muhammed’e, Ehl-i Beytine ve ashabının üzerine olsun.

    Amin, Amin, Amin
    ALLAH RAZI OLSUN ……….**********AMİN**********

  4. SAİME Ekim 4 2008 @ 16:53

    ÇOK UZUN

Yorum yap. Düşüncelerini paylaş.